11 Haziran 2013 Salı

Bentley

 Uzun zamandır paylaşım yapmadığımız ilkelblogum.blogspot.com adresine güzel bir giriş yapalım dedik. Farklılık olması amaçlı BENTLEY marka otomobil hakkında bazı şeyleri sizinle paylaşmak istiyoruz. Umarız sıkılmazsınız :)


BENTLEY


Bentley, bir İngiliz lüks otomobil üreticisidir. Bentley İngiltere'de 18 Ocak 1919 yılında Walter Owen Bentley tarafından kurulmuştur. Başlangıçta sadece motor ve şasi üretimi yapan şirket I. Dünya Savaşı'nda uçak motorları üretmesinin ardından; lüks otomobiller üretmeye başlamıştır. 1931yılında Rolls-Royce tarafından satın alınan Bentley, 1998 yılına kadar aynı teknik kadro ile birbirlerine oldukça benzeyen modeller sunmuştur. 1998 yılında, Volkswagen'e 430 Milyon Paund'a satılan Bentley; 2005 yılında 3654'ü Amerika Birleşik Devletleri'nde olmak üzere, toplam 8627 araba satmıştır. Le Mans yarışlarında 6 birincilik kazanan firmanın merkezi ve fabrikası Manchester yakınlarındaki Cheshire'dadır.

Markanın Sahipleri :

  • Bentley Motors Limited (1919-1931)
  • Rolls-Royce Limited (1931-1973)
  • Rolls-Royce Motors (1973-1998)
  • Volkswagen grubu (1998-günümüz)















4 Ekim 2012 Perşembe

Biz Bordo klavyelileriz...

Bu Şekilde Olmamalı. Ama gerçek bu... Acı gerçek bu...


Suriye-Türkiye

Primitif Blog : ''Savaş... Yazıldığı gibi kolay değil yaşaması''


Suriye tezkeresi Meclis'ten geçti

TBMM BÜROSU/ANKARA - - TBMM Genel Kurulu'nda, hükümete, Suriye konusunda, TSK'nın yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesine ilişkin bir yıl süreyle izin verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi, 129 "ret" oyuna karşılık 320 "evet" oyuyla kabul edildi.

KAPALI OTURUMTBMM Genel Kurulu alınan karar gereğince hükümete Suriye'ye karşı yetki verilmesini öngören tezkerenin görüşmeleri için saat 10:00'da toplandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da tezkere görüşmeleri için TBMM'ye geldi. Başbakan Erdoğan kuliste bir süre Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile oturarak sohbet etti. Tezkere görüşmelerinden önce CHP grubu olağanüstü toplanarak durum değerlendirmesi yaptı. CHP grubunda  Rıza Türmen, Osman Korutürk ve Faruk Loğoğlu, uluslararası hukuk açısından değerlendirme yaparak milletvekillerini bilgilendirdi. CHP grubunda tezkereye "hayır" denmesi eğilimi oluştu. Hükümet, tezkere görüşmelerinin gizli yapılmasını istedi. Muhalefet partileri ise görüşmelerin açık yapılması gerektiğini belirterek buna karşı çıktı. Yapılan oylama sonucunda görüşmelerin gizli yapılması kabul edildi. TBMM Genel Kurul salonu dışındaki kulislerden ziyaretçi, basın ve diğer görevliler çıkarıldı ve kapalı oturum yapıldı. 

CHP VE BDP'DEN "HAYIR"Ana muhalefet partisi CHP ile BDP, tezkereye "hayır" oyu vereceklerini açıkladı. MHP ise tavrını tezkerenin kabulünden yana koydu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tezkereyle ilgili ''Türk devletinin elini güçlü kılmak için hükümete yetki vermeye taraftarım'' diyerek "evet" oyu verecekleri mesajını verdi. Gizli görüşmenin ardından yapılan oylamada hükümete yetki veren tezkere 129 "ret" oyuna karşılık 320 "evet" oyuyla kabul edildi.

İŞTE TEZKERE METNİ
"Suriye'de devam etmekte olan krizin bölgesel istikrar ve güvenliğe olduğu kadar, ulusal güvenliğimize menfi etkisi giderek artan şekilde görülmektedir. Suriye Arap Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerince yürütülen askeri harekatlar kapsamında, 20 Eylül 2012 tarihinden itibaren ülkemiz topraklarına da saldırgan eylemler yönelmiş ve müteaddit uyarılarımıza ve diplomatik girişimlerimize rağmen bu eylemler devam etmiştir. 
Ülkemiz topraklarına yönelik söz konusu saldırgan eylemler silahlı saldın eşiğindedir. Bu durum, ulusal güvenliğimize ciddi tehdit ve riskler oluşturan bir aşamaya ulaşmıştır. Bu itibarla, ülkemize yönelebilecek ilave risk ve tehditlere karşı zamanında ve süratle hareket etmek ve gerekli tedbirleri almak ihtiyacı hasıl olmuştur. 
Bu çerçevede, hudut, şümul, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi ile bununla ilgili gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için bir yıl süreyle izin verilmesini Anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim." 

DAVUTOĞLU: SURİYE MESAJI ALDI
Tezkereni kabulünün ardından Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, "Ülkemiz için hayırlı olsun" derken; Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, "Suriye, Türkiye'nin mesajını her halükarda almıştır" yorumunda bulundu. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da, tezkereye ilişkin şu değrelendirmeyi yaptı: "Bu tezkere bir savaş tezkeresi değil, bu elimizde Türkiye'nin kendi menfaatlerini koruma, ileride muhtemel gelişmelerde ihtiyaç olursa değerlendirmek üzere bir tezkere. Öyle bakılması lazım."

Türkiye Gazetesi- 04 Ekim 2012 Perşembe - 14:47

18 Eylül 2012 Salı

10 Şehit 70 Yaralı !!!


Askerleri taşıyan araca saldırı: 10 şehit 70 yaralı




Bingöl'de bugün öğle saatlerinde PKK'lı teröristler askeri konvoyun geçişi sırasında roketatarla saldırı düzenlendi. Patlamada ilk belirlemelere göre 10 asker şehit oldu.
Bingöl-Muş karayolunun 20'inci kilometresindeki Onbirevler Mevkii'nde PKK'lılar bugün saat 12.45'de askeri konvoyun geçişi sırasında roketatarla saldırı düzenledi, ardından gizlendikleri yerlerden uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Konvoyda bulunan askerlerin PKK'lılara karşılık vermesiyle çatışma çıktı. Saldırıda 10 asker şehit olurken, 70 asker yaralandı.

Çatışma bölgesine takviye birlikler sevk edilirken, çok sayıda yaralı Bingöl Devlet Hastanesi'ne getirildi.

SALDIRIDA HEDEF 200 SİVİL ASKERDİ

Terör örgütünün Bingöl'den Muş'a dağıtıma giden 200 askeri hedef aldığı bildirildi. 200 sivil askerin içinde bulunduğu 3 otobüs 15 araçlık konvoya jandarma zırhlı araçları eşlik ediyordu. 


ROKETATARLI SALDIRI

Bingöl Valisi Mustafa Hakan Güvençer, PKK'lıların askeri konvoya roket atarla saldırdığını belirterek, "Olay yerindeki inceleme sürüyor, ilk belirlemelere göre 10 şehidimiz var. 60 yaralıdan 34'ü Bingöl Devlet Hastanesi'nde, 14'ü ise Solhan ve Muş Devlet Hastanelerine kaldırıldı" dedi. Valinin açıklamasından sonra yaralı askerlerden biri daha yaşamını yitirdi ve şehit sayısı 10'e yükseldi.

Güvençer, savcı ve olay yeri ekibinin yanan otobüsteki incelemesinin sürdüğünü belirtti.



YARALILAR İÇİN KAN ANONSU YAPILIYOR

Öte yandan, olay yeri civarında hava destekli operasyon başlatılırken, hastanedeki yaralılar için Bingöl Belediyesi'nin hoparlörlerinden kan ihtiyacı anonsu yapılıyor. Kızılay’ın Diyarbakır’da bulunan kan nakil aracı da Bingöl’e sevk edildi. Ayrıca Sağlık Bakanlığı'nın yaralıları almak için Elazığ'a hava ambulansı gönderdiği ifade edildi.

GÖRGÜ TANIKLARI ANLATIYOR:

"Otobüs alev içindeydi. Dört asker yaralıydı. Ambulanslar hemen yetişti, hastaneye götürüldü. Benim hastaneye götürdüğüm askerlerden biri 'bize roket atmışlar'" dedi.

KÖY KORUCUSU:

"Ben yanlarına gittim, bomba yerleştirmemişler. Diğer tepeden iki roket atmışlar. 4 km ileride jandarma karakolu var. Araç alev topuna dönmüş. Bir tek araç isabet almış."

Terör saldırısında yaralanan askerlere Kızılay'dan kan

Bingöl'de askeri konvoya yapılan saldırının ardından yaralanan askerlerin tedavisinde kullanılacak kan Türk Kızılayı tarafından karşılanıyor.

Bingöl'de bir askeri konvoya saldırı gerçekleşti. Hain saldırı sonucu şehit olan ve yaralanan askerler olduğu bilgisi alındı. Yaralıların tedavisinde kullanılmak üzere Türk Kızılayı tarafından Bingöl Devlet Hastanesi'ne sağlanan 50 ünite kanın yanı sıra 73 ünite kan daha hastaneye gönderildi. Takviye amaçlı olarak, Türk Kızılayı'nın Van, Kayseri ve İzmir'deki bölge kan merkezlerinden her kan grubundan 876 ünite kan daha Bingöl'e ulaştırılmak üzere yola çıktı.

Türk Kızılayı'nın psiko-sosyal destek uzmanları da terör saldırılarından olumsuz etkilenen bölge halkı ile şehit olan ve yaralanan askerlerin ailelerine psiko-sosyal destek vermek üzere bölgede görevlendirildi. Türk Kızılayı bölgede ortaya çıkabilecek ek hizmet ihtiyacı için de tüm hazırlıklarını tamamladı. Gelişmeler Türk Kızılayı'nın tüm birimleri tarafından yakından takip ediliyor.

YILMAZ'DAN FLAŞ AÇIKLAMA

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Bingöl-Muş karayolundaki terör saldırısıyla ilgili olarak 'Şu an itibariyle 10 şehidimiz var. Bingöl'de 56, Muş'ta 8, Elazığ'da 4 ve Erzurum'da 2 olmak üzere toplam 70 yaralımız var'dedi.

16 Eylül 2012 Pazar

Teleme Nedir, Nasıl Yapılır?

Teleme Yapımı 

  Adana / Feke 'nin bir yaylasına gitme imkanı bulduk bugün... Ve Teleme yapımını gördük, öğrendik. Oralarda telemeyi bilmeyen yok tabi. Biz de sizler için meraklısına nasıl yapılacağını öğrendik umarım beğenirsiniz keyifli okumalar.
  
  Öncelikle Teleme kelimesinin  hangi anlama, anlamlara geldiğini bilelim :

 Türkiye Türkçesi Ağızlar Sözlüğünde Telemenin beş anlamı var onlar ;
1.Yağı alınmış sütten yapılan peynir. 
2.Katılaşmamış peynir. 
3.Peynir mayasıyla kestirilmiş sütten yapılan süzülmemiş peynir. 4.Kestirilmiş süt. 
5.Ağız ya da taze süte incir sütü damlatılarak yapılan süt kestirmesi.

 Gittiğimiz yaylada Teleme kelimesinin karşılığı beşinci açıklamaya, yani taze süte incir sütü damlatılarak yapılan süzülmemiş peynir, ya da onların dediği gibi yoğurt.


  •   İlk olarak Keçi sütünü ocağa koyuyoruz, sütümüz ılık bir hal alıyor.





  •  Sonra sütü yemek istediğimiz tabağa alıyoruz.





  • Daha sonra yaklaşık 7 adet incir yaprağını koparıyoruz, kopardığımızda yapraktan çıkan sütü , 




  • Ilıttığımız keçi sütünün içine koyup, çırpar biçimde karıştırıyoruz. 

  •  Yaklaşık 1 dakika karıştırıyoruz ve sütümüz anında yoğurt gibi katılaşıyor.









uyarı : Teleme çaldığınız  (sütü tutturduğunuz ) andan itibaren tüketmelisiniz, hemen tüketilmeyen Telemeler bozulur ve siz onu yerseniz sağlığınıza zarar verebilir. 

Afiyet Olsun :)))))



13 Eylül 2012 Perşembe

Mutlaka Okuyun !

İbretlik

"Toplantıya gideceğim. Baktım geç kalma ihtimalim var, bindim bir taksiye, muhabbetçi bir arkadaş. O anlatıyor ben dinliyorum. Tam işyerinin önüne geldik. Ankara'da Bakanlıklar. Diyelim ki, taksi parası 9.75 TL tuttu, ben 10 TL uzattım. Hani hepimizin yaşadığı sahne vardır ya! taksici üstünü arıyormuş gibi yapar, siz de para üstünü alabilmek için bir ayak dışarda, inmemek için debelenirsiniz. Tam o sahne olacak. Şoför, para üstü varmı diye aranmaya başladı.
"Üstü kalsın kardeşim" dedim.
Döndü bana doğru
"Vaktin varmı ağabey?" dedi.
"Evet" dedim (tek ayağım hala dışarda)
Dörtlülere bastı,trafik dört şerit akıyor, indi araçtan. Önde bir büfe var. Gitti oraya, bir şeyler konuşup geldi. Bana 25 Krş uzattı. Belli ki para bozdurmuş.
"Birader" dedim, "9.75 değil, 10.50 yazssa istermiydin 50 krş.benden?"
-Ne alacağım ağabey 50 krş.u
-Peki niye gittin 25 krş.için o kadar uğraştın, üstü kalsın demiştim.
Döndü bana, attı kolunu arkaya :
-Vaktin varmı ağabey
-Var
-Çek kapıyı o zaman
Muhabbetçi bir taksici ile karşı karşıyayız.
5 dk.konuştuk. İngiltere'de profösüründen, bilmem kiminden eğitimler aldım. O taksicinin 5 dk.da öğrettiklerini, ingiliz hocalar haftalarca verdikleri derslerde öğretemediler.
Ağabey biz Keçiören'de 5 kardeşiz. Babam rençberdi benim, günlük yevmiyeye giderdi; artık inşaat falan bulursa çalışır gelir, o gün iş bulamamışsa, biz eve gelişinden, yüzünden anlardık. Durumumuz hiç iyi olmadı. Akşam yer sofrasında yemek yerdik. Yemek bitince babam bize "Durun kalkmayın" derdi. Önce dua ederdik sonra babam bize sofrada konuşma yapardı.
"Aha" dedim, "Bizim meslek", seminerci.
- Ne anlatırdı baban
- Hayattta nasıl başarılı olunur?
O gün inşaata çağırmazlarsa eve para getiremiyor, sonra çocuklara hayatta başarı teknikleri anlatıyor.
-Babam işe gidince büyük ağabeyimiz onu taklit ederdi, delik bir çorapla pantalonun ceplerini çıkarır, dört kardeşi karşısına alıp "Dürüst olun, evinize haram lokma sokmayın" diye anlatırken, biz de gülerdik. Annem kızardı, "Babanızla alay etmeyin. O, hem dürüst hem de çalışkandır" derdi. Yan evde iki kardeş var, onların babası zengin. Babaları birahane işletiyor, ama adamda her numara vardı, kumar falan oynatırdı. Bizim yeni hiç bir şeyimiz olmadı, hep o ikisinin eskilerini kullandık. O amca mahalleden geçerken biz 5 kardeş ayağa kalkardık çünkü bize bahşiş verirdi.Babam eve gelince ayağa kalkmazdık. Çünkü hediye, para falan hak getire. Ağabey biz babamı kaybettik. Altı ay içinde yandaki baba da öldü, yandaki baba iki çocuğa 5 katlı bir apartıman, işleyen birahane, dövizler ve araziler bıraktı. Bizim baba ne bıraktı biliyor musunuz?
-Ne bıraktı?
-Bakkal veresiyesi ve konuşmalarını bıraktı : "Evladım işinizi dürüst yapın, hakkınız olmayan parayı almayın..."falan filan. Ağabey aradan 15 yıl geçti, diğer 2 kardeş cezaevindeler, ne ev kaldı ne birahane. Ailesi dağıldı.
Biz 5 kardeş, beşimizin Keçiören de taksi durağında birer taksisi var hepimizin birer ailesi, çoluk çocuğu, hepimizin birer dairesi var. Geçenlerde büyük ağabeyimiz bizi topladı ve dedi ki :
"Asıl mirası bizim baba bırakmış."
Hepimiz ağladık. 5 kardeş taksiciliğe başladığımızdan beri,taksimetrenin yazmadığı 10 krş.u evimize sokmadık. Her şeyimiz var Allah'a şükür.
Çok duygulandım, veda ettim, tam ineceğim:
-Dur ağabey,asıl bomba şimdi.
-Nedir bomban?
-Nerede oturuyoruz biliyormusun? O iki kardeşin oturduğu 5 katlı apartmanı biz aldık. 5 kardeş orada oturuyoruz.
Evladınıza ne araba bırakırsınız, ne ev, ne de başka bir miras. Evlada sadece değer kavramları bırakırsınız. Bakın iki baba da evlatlarına değer kavramları bırakmışlar.

Ahmet Şerif İzgören






AŞK Bizi Terketmedi...

AŞK BİZİ TERK ETMEDİ..

"Biz bu dünyaya üç harfin mahrecini çıkarmaya geldik…
Ayın, Şın, Kaf = Aşk”

Aşk…

“Sen” tahtına kim oturmuşsa onun adıydı.
Ödenilen bedellerin ismiydi.
“Şunu yaptım. Bunu yaptım” dedikçe kanayan yanımızın acısıydı.
En kaygan yanından yürümekti kalbin, düştükçe vazgeçmemek her düşüşte bir daha yenilenmekti.
Yüreği çatlatan en derin nefesti.

Sukutun sesiydi o.

Aşk…
İçimizin en garip telaşıydı.
Tanıdık bir isimdi
Kişiler adedince yaşanmışlık taşıyan, bilinen, ama bilindikçe unutulan yanımızdı.
Sonu hüzünlü biten masalların en zalim kahramanı iken, aynı anda en acınan taraftı.
Torbasında tek isimle gelen, bir ömür o ismi tekrarlatandı.
Klasikleşmiş bir şiir gibi her an yenilenen, yenilendikçe çoğalandı.
Hayatın nefes almaktan ibaret olmadığını öğretirken, bir gözleri ahuya zebun edendi.
Bütün “sen”li anları toplatıp, “işte hayat bu” dedirtendi.

Aşk…
En mahrem yerden çizilip, en utangaç yanımızdan sınıyordu.
Bencilliği unutup “sen” vadilerinde koşturuyor,
Ertesiz bırakıp, dünlere prangalıyordu.
Tüm mevsimleri değiştirip; zemheride yaz, yazda karakışa dönüyordu.
Şikâyet ettikçe de acıtıp, gülün dikeni oluyordu.
Her geceye bir isim kazıyor, her sabaha o ismin kırıklarını seriyordu.

Aşk…
Yalnızlığın peçesini açıyor, acılarla yüz göz ediyordu.
Dile kadar gelip yutkunulan kırgınlıkların tadı oluyor,
Yürekte kekremsi bir tad bırakıyordu.
Bu halinden hiç şikâyet etmiyor, hüzünlendikçe bileniyordu.
Yani “Ben”li anları un ufak edip başımızdan aşağı serpiyordu.

Aşk…
Üç harf tek hece iken,
Bir ömre bedel olacak kadar derindi.
Bir şey için her şeyin feda edildiğini duyduğumuzdan beri, vazgeçişlerin adıydı.
Bir damla gözyaşında tufanlar saklayandı.
O kadar güçlü, bir o kadar masumdu.
Kimi zaman hoyrat bir rüzgâr oluyor; kızdıkça yıkıp, hüzünlerde susuyordu.
Kimini mecnun edip çöllere düşürüyor,
Kimini boğup deryada yitiriyor,
Kimini zindanlara itip, kendini bitiriyordu.

Aşk…
Sonsuz sevgi vaad ediyor, her başlangıcı bitişe gebe kılıyordu.
Korkunun ikiz kardeşi olup; hiç güvendirmiyordu.
Ruhumu üşütüp, aklımı başka diyarlara sürüp,
Kalbimden bihaber eyliyordu.
Dilime sıkı düğümler atıp
Sözü namluya sürüp, en ben yanıma nişan alıyordu.

Aşk…
Aslını kimse bilmiyordu.
Yazıldıkça yazılıyor, söylendikçe gizleniyordu.
Hesapsız harcamaya gelmişti zamanı, kimseden müsaade almıyordu.
Deli bir tay gibi, dizginlendikçe dikleniyordu.
Yürek evinin kapısını zorluyor, kimi zaman açık unutuyordu
Binlerce küçük ayrıntıyı keşfettiriyor, tüm geç kalmışlıkları kanatıyordu.

Aşk…
Gitmek ve kalmak arasında sıkıştırıyor,
Hep bulmamak için aratıyordu.
Sefersiz gemilerden bilet alıyor, şehrin titreyen iskelelerinde bekliyor,
Uykusuz banklarına yaslanıyordu.
Hiç ummadığımız anda geliyor, umduğumuz anda gitmiyordu.
Zira umduğumuz an, hiç olmuyordu.

Ve öğretiyordu
Aşk: Keşkesiz kaldıkça yaşanıyordu.


(ALINTIDIR)












12 Eylül 2012 Çarşamba

Rolls-Royce

  Bir Değişiklik Yapalım Dedik :)


  Sürekli komik, acıklı, son dakika haberleri, spor içeren paylaşımlar yapmamak için bugün, benim de çok beğendiğim bir araba markası olan Rolls- Royce 'yi bilmeyenlere tanıtmak, bilenlere tekrardan hatırlatmak amacıyla yayın akışımıza yön değiştirdik. Umarım Fotoğraflara bakarken, yazımızı okurken sıkılmazsınız. Sevgi ile kalın :)






Rolls-Royce bir İngiliz markasıdır; 
  • Rolls-Royce Limited, 1906 yılında kurulmuştur, 1973 yılında Rolls-Royce plc ve Rolls-Royce Motors olarak ikiye bölünmüştür.
  • Rolls-Royce plc, havacılık, güç sistemleri ve savunma şirketi.
    • Rolls-Royce Almanya
    • Rolls-Royce Marine Power Operations Ltd
    • Rolls-Royce Kuzey Amerika
    • Rolls-Royce Corporation
    • Rolls-Royce Turbomeca Ltd.
    • Rolls-Royce AB, KaMeWa AB, Vickers plc'nin bir parçası
  • Rolls-Royce Motors, Rolls-Royce ve Bentley marka bölümü, 1973 yılında Rolls-Royce Limited'den ayrılmıştır.1998 yılında Rolls-Royce ve Bentley birbirinden ayrılmış Bentley Motors Limited Volkswagen grubu'na; Rolls-Royce , Rolls-Royce Motor Cars olarak BMW kontrolüne geçmiştir.
  • Rolls-Royce Motor Cars, 1998 yılından bu yana Rolls-Royce otomobil üreticisidir BMW kontrolündedir.













6 Eylül 2012 Perşembe

Afyon'da Patlama


Afyon patlamasında flaş gelişme

Afyonkarahisar'daki askeri mühimmat deposunda dün meydana gelen patlamada 25 askerin şehit olduğu bildirildi...


 Türk Silahlı Kuvvetleri'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, "05 Eylül 2012 tarihinde saat 21.15 sıralarında, Afyonkarahisar’da konuşlu Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığına bağlı Mühimmat Depo Komutanlığında, el bombalarının depolandığı bir cephanelikte yapılan çalışma esnasında, henüz bilinmeyen bir nedenle meydana gelen patlama sonucunda, 25 askerî personel şehit olmuş, 4 askerî personel hafif şekilde yaralanmıştır. Olayla ilgili idari ve adli soruşturmaya başlanmıştır. Elim olay sonucu hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve meslektaşlarına sabır, yaralılarımıza acil şifalar dileriz" denildi.

BAKAN EROĞLU AÇIKLADI: 15 YARALI VAR

25 askerin şehit olduğu üzücü kazada, yaralıların da hastanede tedavi altına alındığını ifade eden Bakan Veysel Eroğlu, ''Patlama cephanelikte tasnif işlemi sırasındaki bir kaza sonucu meydana geldi. 15 yaralımız vardı, bunlardan 7 tanesi ayakta tedavi edildi. 8 yaralımızın tedavisi sürüyor. Hayati tehlikeleri yok. Hepsi ile tek tek görüştüm, sağlık durumları iyi. Ailelerine haber verildi. Çoğunun yakınları zaten geldi'' diye konuştu.

OLAYLA İLGİLİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI



   İlkelblogum.blogspot.com Ailesi olarak, Şehitlerimize Allah'tan Rahmet Diliyoruz, Şehit Ailelerinin, yakınlarının ve ülkemizin başı sağolsun. Önemli Gelişmeleri duyurmaya devam edeceğiz...